AKILLI KÖYLÜ KIZI
دختر باهوش روستایی
متن ترکی:
Bir zamanlar fakir bir köylü varmış. Bu köylünün zengin bir komşusu varmış. Fakir köylü, küçük tarlasını zengin köylünün hayvanlarından korumak istemiş. Bu nedenle tarlasının etrafına çukur kazmış. Fakat bir gün zengin köylünün ineği bu çukura düşmüş ve ayağını kırmış. Bu sebeple zengin köylü, fakir köylüyü mahkemeye vermiş
:Hakim bu iki köylüyü mahkemeye çağırmış ve onlara üç soru sormuş
Bu soruları ilk önce kim bilecek, o kişi davayı kazanacak, demiş. Soruları sormuş
? Dünyada en zengin kimdir
? Dünyada en hızlı kim koşar
? Dünyadaki en tatlı şey nedir
ترجمه فارسی:
روزی روزگاری یک کشاورز فقیر زندگی میکرد. همسایهای ثروتمند داشت. کشاورز فقیر برای محافظت از مزرعه کوچک خود در برابر حیوانات همسایهاش، دور مزرعهاش چالههایی حفر کرد. اما یک روز گاو همسایه ثروتمند به داخل چاله افتاد و پایش شکست. به همین دلیل مرد ثروتمند از کشاورز فقیر شکایت کرد.
قاضی این دو کشاورز را به دادگاه فراخواند و از آنها سه سؤال پرسید و گفت:هرکس زودتر پاسخ این سؤالها را بدهد، در دعوا پیروز میشود.
ثروتمندترین فرد دنیا کیست؟
سریعترین چیز در دنیا چیست؟
شیرینترین چیز دنیا چیست؟
متن ترکی:
Fakir köylü evine dönmüş ve düşünmüş. Köylünün genç bir kızı varmış. Kız, babasının dalgın haline bakmış. Babasına “Baba, niçin niye böyle dalgılsın? Bir derdin mi var, bana söyle.” demiş.
Köylü de olayı anlatmış. Hâkimin sorularını kızına birer birer söylemiş. Kız, babasına “Sen merak etme baba.” demiş ve soruların cevabını babasına söylemiş
:Üç gün sonra her iki köylü de mahkemeye gelmiş. Hâkim köylülere
Nasıl, soruları çözebildiniz mi, diye sormuş.
:Zengin köylü
Dünyadaki en zengin insan sizsiniz, dünyada en hızlı atım koşar ve dünyadaki en tatlı şey çiftliğimdeki ballardır, diye cevap vermiş
:Fakir köylü ise
Dünyada en zengin tabiattır, en hızlı şey insanın fikridir ve en tatlı şey uykudur, demiş.
ترجمه فارسی:
کشاورز فقیر به خانه برگشت و شروع به فکر کردن کرد. او دختری جوان داشت. دختر که پدرش را غرق در فکر دید، گفت: «بابا، چرا اینقدر نگرانی؟ مشکلی داری؟ بهم بگو.»
پدرش داستان را تعریف کرد و سؤالهای قاضی را برای دخترش گفت. دختر گفت: «نگران نباش بابا» و جوابها را به او گفت.
سه روز بعد، هر دو کشاورز به دادگاه آمدند. قاضی از آنها پرسید که آیا توانستهاند جواب سؤالات را بدهند یا نه.
کشاورز ثروتمند گفت: «ثروتمندترین فرد شما هستید، سریعترین چیز اسب من است و شیرینترین چیز عسلهای مزرعهام است.»
اما کشاورز فقیر گفت: «ثروتمندترین چیز طبیعت است، سریعترین چیز فکر انسان است و شیرینترین چیز خواب است.»
متن ترکی:
Hâkim, fakir köylünün cevaplarını kabul etmiş ve mahkemeyi fakir köylü kazanmış. Köylüye “Bu cevapları kimden öğrendin?” diye sormuş.
Köylü:
Kızım söyledi, demiş.
:Hâkim
Kızın çok akıllı, o zaman buraya yarın ne at ile ne de yaya, ne yoldan ne de yol kenarından gelsin. Atını yaz ile kış arasında bağlasın ve beni ne odada ne de sokakta karşılasın, demiş.
:Köylü evine gitmiş. Kızına hâkimin isteklerini söylemiş. Kız, babasına
Sen hiç üzülme babacığım... Bunlar önemsiz şeyler, demiş
Ertesi gün kız, bir keçiye binmiş. Böylece ne at ile ne de yaya gitmiş bu nedenle yolculuk sırasında ayakları yere değmemiş. Böylece kızın bir ayağı yolda, bir ayağı ise yol kenarına basmış. Yani kız, hem yoldan hem de yol kenarından gitmiş. Kız hâkimin evine gelmiş. Keçiyi, kucaklayarak kapının eşiğinde karşılamış. Böylece ne odada girmiş ne de sokakta kalmış
Bunlar hâkimin çok hoşuna gitmiş. Hâkim kız ile evlenmiş
ترجمه فارسی:
قاضی پاسخهای کشاورز فقیر را پذیرفت و حکم را به نفع او صادر کرد. سپس پرسید: «این پاسخها را از چه کسی یاد گرفتی؟»
کشاورز گفت: «دخترم گفت.»
قاضی گفت: «دخترت خیلی باهوش است. فردا بیاید نه با اسب، نه با پای پیاده، نه از جاده و نه از کنار جاده، اسبش را بین تابستان و زمستان ببندد، و نه در اتاق و نه در خیابان مرا ملاقات کند!»
کشاورز به خانه رفت و حرفهای قاضی را به دخترش گفت. دختر گفت: «نگران نباش بابا... اینها چیزهای مهمی نیستند.»
روز بعد، دختر سوار بز شد. پس نه پیاده بود و نه سواره. یکی از پاهایش روی جاده و دیگری کنار آن قرار گرفت. یعنی هم از جاده رفت، هم از کنار آن. وقتی به خانه قاضی رسید، بز را بغل کرد و در آستانه در ایستاد. پس نه داخل اتاق شد، نه در خیابان بود.
این کارها خیلی قاضی را خوشحال کرد و با دختر ازدواج کرد.
متن ترکی:
:Bir gün hâkim karısına
Ben köye gidiyorum. Bir hafta sonra geleceğim. O zamana kadar hiçbir yere gitme, demiş. Ama karısı hâkimin sözünü dinlememiş.
:Hâkim, eve dönmüş, karısına çok kızmış ve ondan ayrılmak istemiş. Ayrılmadan önce karısına
:Evdeki her şeyi alabilirsin, izin veriyorum, demiş. Karısı da
Akrabalarımızı çağıralım, bir ziyafet verelim sonra ayrılalım. Ben başka bir şey istemiyorum, diye cevap vermiş.
:Hâkim kabul etmiş, misafirleri çağırmışlar, lezzetli yemekler yemişler. Hâkim de çok yemek yemiş ve uyumuş. Kadın kocası uyuduktan
:Ben neredeyim, diye sormuş. Karısı
Babamın evindesin. Seni ben getirdim. Hatırlıyor musun? Sen bana; “Evden herhangi bir şeyi alabilirsin.” dedin. Benim için en kıymetli sensin, bu yüzden ben de seni aldım ve buraya getirdim, demiş. Hâkim karısının zekâsına hayran kalmış ve karısını almış, evine götürmüş. Ömürlerinin sonuna kadar mutlu yaşamışlar
ترجمه فارسی:
روزی قاضی به همسرش گفت:
«میخواهم به روستا بروم. یک هفته دیگر برمیگردم. تا آن موقع جایی نرو.» اما همسرش گوش نکرد.
وقتی قاضی برگشت، بسیار عصبانی شد و خواست از او جدا شود. پیش از جدایی گفت:
«میتوانی هر چیزی از خانه برداری. اجازه دارم.»
همسرش گفت: «بیایید اقواممان را دعوت کنیم و یک مهمانی بدهیم، بعد از آن جدا شویم. من چیز دیگری نمیخواهم.»
قاضی پذیرفت، مهمانها دعوت شدند، غذاهای خوشمزه خوردند. قاضی آنقدر غذا خورد که خوابش برد.
همسرش بعد از خوابیدن قاضی، ارابهای کرایه کرد و او را به خانه پدرش برد.
وقتی قاضی بیدار شد، گفت: «من کجا هستم؟»
همسرش پاسخ داد:
«در خانه پدرم هستی. یادت هست گفتی: هر چیزی بخواهی از خانه بردار؟ برای من باارزشترین چیز تویی. برای همین تو را با خود آوردم.»
قاضی از هوش همسرش شگفتزده شد، او را به خانه برد و تا آخر عمرشان با خوشبختی زندگی کردند...